4. Okul Öncesi Hijyen Eğitimi ile İlgili Yurt Dışı Araştırmalar
2.4.1.Puri ve Mehta (1994: 9)
2.4.2. Leal ve diğerleri (2002: 133)
2.4.3. Dongre ve diğerleri (2007
2.4.4. Oswalt ve diğerleri (2008: 1)
2.4.5. Deb ve diğerleri (2010: 280)
5. Yurt İçinde Yapılan Çalışmalar
2.5.1. Demiriz ve Dinçer (2000: 64)
2.5.2. Çan ve diğerlerinin (2004: 170)
2.5.3. Çetinkaya ve arkadaşları (2005: 229)
2.5.4. Kaya ve arkadaşlarının (2006: 181)
2.5.6. Ar ve diğerleri (2008: 447)
2.5.7. Erdal (2008: 352)
2.5.8. Börekçi ve Üzel (2009: 70)
2.5.9. Yılmaz ve Özkan (2009: 25)
4. Okul Öncesi Hijyen Eğitimi ile İlgili Yurt Dışı Araştırmalar
2.4.1.Puri ve Mehta (1994: 9);
Kırsal kesimde düşük sosyoekonomik gruplardan gelen okul öncesi dönemdeki çocukları bir yıl süre içinde sağlık ve beslenme eğitimine tabi tutmuşlar ve bunu sağlamak için şarkı, ritim ve dramalardan yararlanmışlardır.
Verdikleri eğitimi kişisel hijyen, yiyecek hijyeni ve yiyeceklerin tanınması olmak üzere üç bölümde ele almışlardır. Çocukları periyodik olarak gözlemlemiş ve kontrol listeleri kullanmışlardır. Sadece kişisel hijyen konusunda düşük gelirli grupların çocuklarının önemli ölçüde gelişme gösterdiklerini; yiyecek hijyeni ve yiyeceklerin tanınması konusunda tüm çocukların gelişme kaydettiğini belirtmişlerdir.
2.4.2. Leal ve diğerleri (2002: 133);
Okul öncesi çocuklarda diş fırçalamayı öğretme metotlarının etkililiğini inceledikleri çalışmalarında, çocukların öğrenme yeteneğini ve süreci değerlendirmek üzere üç farklı metot kullanmışlardır. İşitsel- görsel, model olarak çocuk ve bireysel eğitim adı altında ele aldıkları bu metotları 40 çocuğu iki gruba bölerek (3- 4 ve 5- 6 yaslarına göre) uygulamışlardır.
Ağız bölgesinde 48 saat herhangi bir temizlik olmadan çocukları bekletmişler ve çocukların diş plaklarını inceleyerek kayıt altına almışlardır. Daha sonra çocukların uygulamadaki yönergelere uyarak dişlerini fırçalamalarını sağlamışlar ve dişlerini yeniden inceleyerek kayıt altına almışlardır.
Bunun sonucunda verileri t- testi ile analiz etmiş ve diş fırçalama konusunda bireysel eğitimin tüm yaşlarda üstün olduğunu ve olumlu sonuçlar verdigini,5 yaşsından büyük çocukların diş fırçalama konusunda küçük çocuklara göre daha başarılı olduklarını ve daha kolay, iyi öğrendiklerini belirtmişlerdir.
2.4.3. Dongre ve diğerleri (2007;
Hindistan’da kırsal bölgede yasayan ve okula giden 6- 14 yaş grubu çocuklar arasında hijyen eğitimi konusunda yaptıkları çalışmada; çocuktan çocuğa eğitim yaklaşımını kullanmışlar ve 118 çocukla çalışmışlardır. Çocuktan çocuğa hijyen eğitimi adı altında yaptıkları bu çalışmayı, yasam becerileri konusunda çocukları bilgilendirme ve davranış değişikliği sağlama amacıyla kullanmışlardır.
Verilen eğitimin etkilerini bir ay sonra belirli anahtar davranışlar üzerinden değerlendirmişlerdir. Yapılan çalışmanın sonucunda parazit enfeksiyonunun kirli ve kesilmemiş tırnaklara sahip olan ve ellerini hiç yıkamayan çocuklar arasında önemli ölçüde yaygın olduğunu, bir aylık eğitimden sonra tuvaletten çıkınca ellerini sabunla yıkayan çocukların oranında önemli ölçüde artış olduğunu belirlemişlerdir.
Temiz ve kesilmiş tırnakların oranında da önemli ölçüde yükselme olduğunu gözlemlemişlerdir. Bunun sonucunda çocuktan çocuğa hijyen eğitimi başlığı altında yapılan bu çalışmanın yaşam becerileri konusunda davranış değişikliği üzerinde etkili bir sonuç verdiğini açıklamışlardır.
2.4.4. Oswalt ve diğerleri (2008: 1)
Erken yaşlarda öğrenilen hijyen davranışlarının önemli ölçüde davranışlarını etkilediğini, el yıkamanın en önemli hijyen davranışlarından biri olduğunu belirtmişlerdir.
Tuvalette temizlenme, diş fırçalama, banyo yapma, öksürme, hapşırma gibi durumlarda nasıl davranmaları gerektiğini bilme, yemek araç gereçlerinin başkalarıyla paylaşılmaması gerektiğini çocuklara öğretmek gerektiğini vurgulamışlardır.
Okul ortamında her türlü mikrobun kolayca yayılabileceğini, bu nedenle çocuklara mikropları somutlaştırarak açıklamak gerektiğini belirtmişlerdir. Bu dönemde aceleci ve sabırsız olan çocukların ellerini yeterince yıkamalarını sağlamak için, 15 saniyelik bir şarkı ya da şiir eşliğinde ellerini yıkayabileceklerini önermişlerdir
2.4.5. Deb ve diğerleri (2010: 280)
Güney Kolkata’da okula giden çocuklar arasında kişisel hijyenin beslenme ve hastalıkla ilişkisini inceledikleri çalışmalarında, okul çocuklarını etkileyen sağlık problemlerinin çoğunun ilk iletişim kurdukları öğretmenleri tarafından uygun sağlık eğitimi aracılığıyla ve hijyenik uygulamalarla önlenebileceğini vurgulamışlardır.
İlkokul çocuklarının beslenme ve kişisel temizlik durumlarını belirlemek ve onların çeşitli hastalık profillerinin ilişkisini belirlemek amacıyla yaptıkları çalışmayı 6 yaş civarında 184 çocukla gerçekleştirmişlerdir.
Kızların kişisel hijyen puanlarının erkelerden önemli ölçüde daha yüksek olduğunu, çocukların %70’ten daha fazlasının en az bir hastalıktan muzdarip olduğunu ve her iki cinste de en yaygın hastalığın bağırsak parazitleri sonucu oluşan solgunluk durumu olduğunu belirtmişlerdir.
Çocukların kişisel hijyen puanlarının; son on beş gün içinde herhangi bir hastalıktan muzdarip olmayan çocukların yanı sıra, normal olarak beslenen çocuklar arasında önemli ölçüde yüksek olduğunu bulmuşlardır. Hijyen eğitimi konusunda ebeveynlerin yanı sıra öğretmenler tarafından koordineli bir biçimde çocukların bilgilendirilmesinin; yetersiz sağlık uygulamalarının ve üzücü kişisel hijyen durumlarının önüne geçeceğini belirtmişlerdir.
5. Yurt İçinde Yapılan Çalışmalar
2.5.1. Demiriz ve Dinçer (2000: 64)
Okul öncesi dönemde çocukların öz bakım becerilerini annelerin çalışıp çalışmama durumuna göre incelemiş; 298’i çalışan, 216’sı çalışmayan 514 anneyle yaptıkları bu çalışmada çocukların yemek yeme, giyinme, soyunma, temizlik, tuvalet, tertip- düzen, tehlikelerden korunma gibi becerileriyle annelerin çalışıp çalışmama durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulmuşlardır. Çalışan annelerin çocuklarının öz bakım toplam puanlarının çalışmayan annelerin çocuklarının öz bakım toplam puanlarından daha yüksek olduğunu belirlemişlerdir.
5- 6 yaş çocuklarının öz bakım becerilerinin cinsiyet ve okul öncesi eğitim alıp almama durumlarına göre incelemek üzere 253’ü kız, 261’i erkek olan toplam 514 çocuğun anne ve babasıyla yüz yüze görüşerek yaptığı çalışmada; çocukların öz bakım toplam puanlarını cinsiyetleriyle karşılaştırmışlar ve istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulamamışlardır. Çocukların okul öncesi eğitim alıp almama durumlarını ve eğitim alma sürelerini öz bakımla ilgili becerilere göre incelemiş ve istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulmuşlardır. Bu çalışma ile okul öncesi eğitim almanın çocukların öz bakım becerilerini kazanmasındaki etkisini vurgulamışlardı
2.5.2. Çan ve diğerlerinin (2004: 170)
Trabzon’da iki farklı yerleşim yerindeki ilköğretim öğrencilerinin kişisel hijyen alışkanlıklarını belirlemeye yönelik yaptıkları çalışmada el yıkama alışkanlığı açısından kırsal bölgedeki öğrencilerin kentsel bölgedeki öğrencilerden istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde daha fazla olarak “sabah kalkınca” ve “tuvalete gitmeden önce” el yıkama alışkanlıklarının olduğu saptanmıştır.
Kentsel bölgedekilerin kırsal bölgedekilerden istatistiksel olarak anlamlı olarak daha fazla “her hafta en az bir defa el tırnaklarını kestikleri”, “tuvalet kağıdı kullandıkları”, “oyun oynadıktan sonra ellerini yıkadıkları”, “iç çamaşırlarını değiştirdikleri” ve “her gün çorap değiştirdikleri” bulunmuştur.
Ayrıca, kişisel hijyen durumu üzerine etkili faktörler incelenmiş, anne eğitiminin, aile yapısının çekirdek aile olmasının ve konutta tuvalet varlığının etkili faktörler olduğu bulunmuştur
2.5.3. Çetinkaya ve arkadaşları (2005: 229)
Sivas il merkezinde sosyoekonomik düzeyi farklı üç ilköğretim okulu öğrencilerinde kişisel hijyen alışkanlıklarını incelemiş ve dişlerini iki dakikadan fazla fırçalama, haftada iki ya da daha fazla banyo yapma, her gün çorap değiştirme, tuvalet kağıdı kullanma ve tuvaletten sonra sifon çekme alışkanlığını sosyoekonomik düzeyi yüksek olan okuldaki öğrencilerde istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek olduğunu belirlemişlerdir
2.5.4. Kaya ve arkadaşlarının (2006: 181)
Ankara’da bir lisenin 9. ve 10. sınıf öğrencilerinin kişisel hijyen konusunda davranışlarını belirlemek amacıyla toplam 187 öğrenciyle yaptıkları çalışmada kız öğrencilerin toplam hijyen puanlarının erkek öğrencilerden anlamlı derecede yüksek olduğunu, ayrıca; annelerin öğrenim durumlarının lise ve üzerinde olan öğrencilerin hijyen puanlarının ortaokul ve altında olanların hijyen puanlarına göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek olduğunu belirlemişlerdir.
Öğrencilerin baba öğrenim düzeyi, anne ve baba çalışma durumları, evde yaşayan birey sayısı, ailelerinde sağlık personeli bulunması ve bilgi alınan kaynak açısından toplam hijyen puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmadığını, ayrıca öğrencilerin kişisel hijyen konusunda davranışlarının yetersiz olduğunu belirlemişlerdir.
Kocakaya ve arkadaşlarının kırsal bir alanda lise öğrencilerinin kişisel hijyen alışkanlıklarına eğitimin etkisini inceledikleri çalışmada, öğrenciler eğitim öncesi değerlendirilmiş, ardından kendilerine hijyen eğitimi verilmiş ve 6 ay bekledikten sonra bu öğrenciler yeniden değerlendirilmiştir.
Öğrencilerin eğitim öncesine göre eğitim sonrası kişisel hijyen uygulamalarına bakılmış; banyo yapma, iç çamaşırı değiştirme, çorap değiştirme, ayak yıkama, diş fırçalama ve el tırnaklarını kesme sıklıklarında anlamlı artışlar olduğu belirlenmiştir. Kendine ait havlusu olanlar ile tuvalet sonrası temizliği doğru yapanların sayısı anlamlı olarak artarken; açıkta satılan yiyecekleri alanların sayısının azaldığı görülmüştür
2.5.6. Ar ve diğerleri (2008: 447)
Gündüz bakım merkezlerinden hizmet alan zihinsel engelli bireylerin kişisel hijyen alışkanlıkları kazanımlarının değerlendirilmesi üzerine yaptıkları çalışmada engelli bireyin bakımını üstlenen aile bireyinin eğitim durumu, halihazırda gittikleri bakım evi dışında bir başka kurumsal ya da kişisel destek alıp almadıkları ve son üç ay içinde böyle bir destek alıp almadıkları dışında diğer bağımsız değişkenler açısından eğitim öncesi ve sonrasında denekler arasında anlamlı fark bulamamışlardır. Çalışmayı özel eğitim alan öğretilebilir zihinsel engelli sınıfından 30 öğrenciyle gerçekleştirmişlerdir
2.5.7. Erdal (2008: 352)
Okul öncesi dönem çocuk kitaplarında temizlik isimli çalışmasında, çocuk kitaplarını incelemiş ve bu kitaplarda en çok diş fırçalama, banyo yapma, el yıkama, çevre temizliği ve genel olarak temizlik kurallarının vurgulandığını belirtmiştir. Mikropların kişiselleştirildiğini, aşırı bir temizlik takıntısının, temizlik kurallarına dikkat etmemek kadar sakıncalı olabileceğini, bu kitaplarda, insanların yaşadıkları çevreyi sorumsuzca kirlettiklerine dikkat çekildiğini belirtmiştir.
İncelenen kitapların çocuk kitaplarına uygun biçimde olumlu sonlandığını, çoğu kitapta temizlik alışkanlığı bir olay örgüsü etrafında anlatılırken, bazılarında öğretici bir yaklaşımın göze çarptığını ifade etmiştir. Bilinçli ailelerin seçeceği iyi resimlenmiş ve iyi kurgulanmış bir çocuk kitabının çocuğa temizlik alışkanlığı edindirmede önemli rol üstleneceğini vurgulamıştır.
2.5.8. Börekçi ve Üzel (2009: 70)
Özellikle büyümenin hız kazandığı ilköğretim çağındaki 7-12 yaş grubundaki çocuklarda paraziter hastalıkların sık görüldüğünü ve bu hastalıkların yayılımının önlenmesi için davranışa dönüşecek hijyene yönelik eğitimlerin verilmesi gerekliliğini vurgulamışlardır.
Buradaki çocuklara çalışmadan 3 ay önce paraziter hastalıklara yönelik tedavi verilmiş olmasına rağmen 3 aylık sürede çocukların yarısına yakınının yeniden bir veya birden fazla parazitle infekte olması gerek yetiştirme yurdunun yaşam koşulları gerekse çocukların hijyen konusundaki uygulamalarının oldukça yetersiz olduğunu göstermesi açısından dikkat çekicidir.
2.5.9. Yılmaz ve Özkan (2009: 25)
Bir ilçede iki farklı yerleşim yerindeki ilköğretim okulu öğrencilerinin kişisel hijyen alışkanlıklarını karşılaştırmış ve kentsel ve kırsal bölge okulları arasında ellerini oyundan sonra yıkama, el yıkadıktan sonra kâğıt ya da bez havlu ile kurulama, dişlerini en az iki dakika süre ile fırçalama, haftalık banyo yapma sıklığı, el tırnağını haftada bir kesme ve tuvalet kâğıdı kullanma alışkanlığı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulmuşladır.
Tüm bu hijyen alışkanlıklarının kentsel bölge okulunda daha fazla uygulandığını belirlemişlerdir. Ayrıca eğitim öncesi ve sonrası kişisel hijyen puanlarını karşılaştırmış ve bu puanlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur. Öğrencilerin eğitim sonrasında aldıkları kişisel hijyen puanlarının daha yüksek olduğunu belirlemişlerdir.
Mehmet Metin
Kaynak:
M. Balaban, Yüksek Lisans Tezi ,Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Nisan-2011
Bir yanıt yazın