SONUÇ VE ÖNERİLER

SONUÇ VE ÖNERİLER  

 

Hijyen Sağlıktır

  • Kontrol grubu ve deney gruplarına göre öğrencilerin yaşı, cinsiyeti, anne-baba eğitim düzeyi, sosyoekonomik durum açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmadığı, sosyodemografik özelliklerin kırsal bölge ile uyumlu olduğu görülmüştür. Seçilen örneklem gruplarının benzer ve homojen olduğu saptanmıştır.
  • EÖ diş fırçalama sıklığı, banyo yapma sıklığı, ayak yıkama sıklığı, tırnak kesme sıklığı deney ve kontrol grubu arasında istatistiksel anlamlı olarak farklı bulunmuştur. Kontrol grubundaki öğrencilerde bu durumlardaki hijyen durumunun, deney grubundaki öğrencilere göre daha yüksek olduğu saptanmıştır
  • EÖ diş fırçasını değiştirme sıklığını araştırmak için sorulan sorunun cevabı da gruplar arasında istatistik anlamlı olarak farklı bulunmuştur. Deney grubundaki öğrencilerin %50’si diş fırçalarını eskidikçe değiştirdiklerini ifade etmekteyken; kontrol grubundaki öğrencilerin % 44.6’sı diş fırçalarını yılda bir kez değiştirdiklerini ifade etmektedir. Deney grubundaki öğrencilerin diş fırçalarını değiştirme sıklığının istatistik anlamlı olarak daha yüksek olduğu saptanmıştır
  • EÖ tuvalet sonrası beden temizliği, el yıkama şekilleri de gruplara göre istatistik anlamlı olarak farklılık göstermiştir.
  • EÖ kişisel hijyen ve el yıkama bilgisi anketinde kontrol ve deney grubu arasında; kullanılan diş macunu miktarı, diş ipi kullanma durumu, sabahları yüz yıkama alışkanlığı, kendine ait tarağa sahip olma durumu, iç çamaşırı değiştirme sıklığı, giysilerin temizlik durumu, kişisel hijyenin tanımı gibi ağız ve vücut hijyeni bilgisi sorularında anlamlı farklılık saptanmamıştır. El hijyeni ile ilgili olan; ellerin hangi durumlarda yıkandığı ve el yıkama ile ilgili önermelerin olduğu sorular, el yıkama sıklığı, el yıkama süresi, el kurulama yöntemi sorularında da gruplar arasında anlamlı farklılık gözlenmemiştir. Genel olarak deney ve kontrol grubunda EÖ kişisel hijyen bilgi ve uygulamalarında farklılık yoktur.
  • ES kontrol grubundaki öğrencilerin kişisel hijyen bilgi ve uygulamalarında genel olarak anlamlı değişiklik olmamıştır. Değişiklik olan durumlarda ise öğrencilerin kişisel hijyen durumları kötüleşmiştir. ES kişisel hijyen anket sonuçlarında, son yapılan testte ile ilk yapılan teste göre banyo yapma sıklığı, ayaklarını yıkama sıklığının, yüzünü sabunla yıkama sıklığının ve yemekten sonra ellerini yıkama sıklıklarının istatistik anlamlı olarak düştüğü saptanmıştır.
  • ES deney grubunda kişisel hijyen testi sonuçları incelendiğinde, öğrencilerin kişisel hijyenlerinin istatistiksel anlamlı olarak arttığı saptanmıştır. 4. sınıf öğrencilerine uygulanan kişisel hijyen ve el yıkama programının öğrencilerin kişisel hijyeni üzerine etkisi bulunmaktadır. H2 hipotezi olan ‘’Yalnızca 4. sınıf öğrencilerine uygulanan hijyen ve el yıkama programı ile kişisel hijyen bilgi ve uygulamaları arasında ilişki vardır.’’ doğrulanmıştır.
  • Temizlik personellerine eğitim verilen deney 1 (ö+, p+) ve deney 3 (ö-, p+) grubu okullarda ES yüzeylerdeki temizlik oranında artış saptanmıştır. Personellerine eğitim verilmeyen kontrol ve deney 2 (ö+, p-) grubunda ise ES yüzey temizlik oranında azalma gözlenmiştir.
  • EÖ deney ve kontrol grubundaki öğrenciler sağlık düzeyleri açısından değerlendirildiğinde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Sadece “Son iki ayda okula gelmenizi engelleyecek bir hastalığınız oldu mu?” sorusuna verilen cevaplar doğrultusunda deney grubundaki öğrencilerin son iki ayda okula gelmeyi engelleyecek hastalık geçirme oranının daha yüksek oranda olduğu saptanmıştır.
  • ES öğrencilerin sağlık düzeyleri incelendiğinde “son iki ayda ateşli hastalık geçirme oranı” ve “hastalık yüzünden okula devamsızlık durumu” sonuçları gruplar arasında istatistik anlamlı olarak farklılık göstermiştir. Eğitim verilen öğrencilerin hastalık geçirme oranları istatistiksel anlamlı olarak azalmıştır. Bu durum yüzey temizliğindeki artış ile değerlendirildiğinde H1 hipotezi ‘’4. Sınıf öğrencilerine ve temizlik personeline uygulanan hijyen ve el yıkama programı ile sınıf ortamı hijyeni ve öğrenci sağlığı arasında ilişki vardır’’ doğrulanmıştır. H0 hipotezi ‘’4. Sınıf öğrencilerine ve temizlik personeline uygulanan hijyen ve el yıkama programı ile sınıf ortamı hijyeni ve öğrenci sağlığı arasında ilişki yoktur’’ dolayısıyla doğrulanamamıştır.
  • Kontrol ve deney gruplarına göre sağlık düzeyleri incelendiğinde, deney grupları arasında istatistik olarak anlamlı farklılık saptanmazken; kontrol grubunun sağlık düzeylerinin deney grubuna göre istatistiksel anlamlı olarak daha düşük olduğu saptanmıştır. Bu da bize personel eğitiminden çok öğrencilere verilen kişisel hijyen eğitiminin öğrenci üzerine etkisi olduğunu göstermiştir. Bu durumda H3 hipotezi olan ‘’ Yalnızca 4. Sınıf öğrencilerine uygulanan hijyen ve el yıkama programı ve öğrenci sağlığı arasında ilişki vardır’’ doğrulanmıştır. H4 hipotezi ‘’Yalnızca temizlik personeline uygulanan hijyen ve el yıkama programı ve öğrenci sağlığı arasında ilişki vardır’’ doğrulanamamıştır.

Çalışma sonuçlarından yola çıkıldığında, önerilerimiz aşağıdaki gibidir:

  • İlkokul öğrencilerine, okul sağlığının korunması kapsamında kişisel hijyen ve el yıkama programı uygulamasının sürekliliği sağlanmalıdır.
  • Kişisel hijyen alışkanlıklarının edinilmesinde yaş önemli bir faktördür. Ortaokula geçilmeden önce kazandırılan etkili bir kişisel hijyen alışkanlığı, kişinin kalan hayatında temiz bir birey olarak yaşamını sürdürmesini sağlayacaktır.
  • Öğrencilerin günlük hayatta sık uyguladığı kişisel hijyen davranışları ile yetersiz olan hijyen bilgi ve alışkanlıkları önceden saptanarak eğitimler bu doğrultuda planlanmalıdır.
  • Okulun bulunduğu bölgenin kentsel mi yoksa kırsal bölge mi olduğu, bölgedeki aile yapısı, kültür ve ekonomik koşullar değerlendirilmelidir. Yaşanılan alandan kaynaklanan ve bireysel düzeydeki farklılıklar gözetilerek öğrencilere hijyen eğitiminin sağlanması gerekmektedir.
  • Uygulamanın etkinliğinin değerlendirilmesi için çalışmamız bulgularında da gösterildiği gibi kişisel hijyenin bir sonucu olan öğrenci sağlığı (bulaşıcı hastalıklara yakalanma, bulaşıcı hastalıklar nedeniyle devamsızlık düzeyi) rutin periyotlar halinde iki ayda bir izlenmelidir.
  • Profesyonel bir sağlık eğitiminin sunumunda sağlık personellerinden yararlanılması önemlidir. Bu bağlamda varsa okul hemşiresi, okulda görevli bir okul hemşiresi olmadığında Toplum Sağlığı Merkezleri ile İlçe Sağlık Müdürlükleri tarafından düzenli hijyen eğitiminin uygulanması yararlı olacaktır.
  • Çalışmamızda temizlik personellerinin eğitiminin öğrenci sağlığı üzerine direkt etkisi bulunamasa da okullarda sınıf yüzey temizliğinin arttığı saptanmıştır. Okuldaki yüzey temizliği okul sağlığı açısından önemli bir etken olduğundan personellere her dönem başında temizlik eğitimi okul idaresi tarafından sağlanmalıdır.
  • Yapılan çalışmalarda okulda yüzey temizliği konusunda bilgi eksikliği olan personellerin işe yeni başladığı ve herhangi bir eğitimin sağlanmadığı bildirilmiştir. Okulda yeni çalışmaya başlayan temizlik personellerine kullanılan temizlik maddeleri ve yüzey temizliği yöntemlerini içeren eğitim verilmelidir. Yüzey temizliği- okul enfeksiyonları ilişkisi hakkında farkındalık oluşturulmalıdır.
  • Çalışmamızda yüzey temizliği denetim süreci hakkında bilgilendirilen ve eğitilen personellerin çalıştığı okullarda ES yüzey temizliği artmıştır. Temizlik uygulamalarının düzenli günlük ve saatlik denetimlerle takibi okul idarecileri ya da okul hemşiresi tarafından yapılmalıdır.

 

                              Kaynak;

Tuğçe Ertürk, Yüksek Lisans Tezi Sakarya Üniversitesi, Eylül-2020


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Paylaşacağın Bir Şey Mi Var?